Avrupa'nın göz alıcı başkentlerinden biri olan Lübliyana, tarihi dokusu, yemyeşil parkları, zarif köprüleri ve sanatsal ruhu ile gezginlere huzurlu bir şehir deneyimi sunuyor. Slovenya'nın kalbinde yer alan bu şirin şehir, hem kültürel zenginlikleri hem de mimari güzellikleriyle ziyaretçilerine unutulmaz anılar vadediyor. Eğer Avrupa’da fazla kalabalık olmayan ama büyüleyici bir şehir arıyorsanız, Lübliyana tam size göre. Lübliyana'da gezilecek yerler listemize geçelim…
Bu yazımızda Lübliyana’da gezilecek yerler listesini detaylı bir şekilde ele alıyoruz. Hazırsanız, bu masalsı şehri birlikte keşfetmeye başlayalım!
Şehrin tam ortasındaki tepede yükselen Lübliyana Kalesi, şehri kuş bakışı izlemek isteyenler için ideal bir noktadır. 11. yüzyılda inşa edilen kale, zaman içinde pek çok kez restore edilmiş ve günümüzde müze, sanat galerisi ve etkinlik alanı olarak kullanılmaktadır.
Kaleye çıkmak için yürüyüş yapabilir ya da füniküler hattını kullanabilirsiniz. Zirveye ulaştığınızda, sizi hem tarihi bir atmosfer hem de nefes kesen bir şehir manzarası bekliyor.
Lübliyana’nın kalbi sayılan Preseren Meydanı, adını Slovenya’nın ulusal şairi France Prešeren'den alır. Pembe tonlardaki Franciscan Kilisesi ve Prešeren Anıtı burada yer alır. Özellikle akşam saatlerinde meydan çevresi ışıklarla aydınlanır ve romantik bir atmosfer oluşur.
Burada oturup bir kahve içerek sokak sanatçılarını izleyebilir veya küçük butikleri keşfe çıkabilirsiniz.
Preseren Meydanı’nın hemen yanında yer alan Üçlü Köprü, şehrin simge yapılarından biridir. Ünlü mimar Jože Plečnik tarafından tasarlanan bu köprü, üç ayrı geçitten oluşur ve Lübliyana Nehri üzerinde görsel bir şölen sunar. Hem fotoğraf çekmek hem de kısa yürüyüşler yapmak için mükemmel bir yerdir.
Köprünün her iki yakasında yer alan kafeler ve dükkanlar, yürüyüşünüzü keyifli bir alışverişe dönüştürebilir.
Şehrin ortasından geçen Lübliyana Nehri, şehre ayrı bir güzellik katıyor. Nehir boyunca yürüyüş yapabilir, bisiklet kiralayabilir ya da küçük teknelerle nehir turuna çıkabilirsiniz.
Nehir turu esnasında tarihi binaları, taş köprüleri ve çevredeki doğal güzellikleri farklı bir açıdan görmek mümkün. Özellikle gün batımı saatlerinde nehir boyunca yapılan tekne turları oldukça romantik bir deneyim sunuyor.
Lübliyana’nın sembollerinden biri olan Ejderha Köprüsü, adını üzerinde bulunan dev ejderha heykellerinden alıyor. 20. yüzyılın başında inşa edilen köprü, Art Nouveau tarzıyla dikkat çeker. Slovenya mitolojisinde önemli bir yeri olan ejderhalar, şehrin koruyucusu olarak kabul edilir. Bu nedenle köprüyü görmeden ve ejderhalarla bir fotoğraf çekmeden şehirden ayrılmamalısınız.
Şehir merkezine sadece birkaç dakikalık yürüme mesafesinde yer alan Tivoli Parkı, doğa ile iç içe zaman geçirmek isteyenler için biçilmiş kaftan. Yemyeşil alanları, yürüyüş yolları ve sanat galerisi ile hem dinlenmek hem de keşfetmek için ideal.
Park içerisinde yer alan Tivoli Konakları ve Jakopič Yolu üzerinde düzenlenen açık hava fotoğraf sergileri de oldukça ilgi çekici.
Lübliyana’nın en hareketli yerlerinden biri olan Merkez Pazarı, taze ürünler, yöresel lezzetler ve el yapımı hediyelik eşyalarla dolu. Pazarda yerel halkla iç içe olup Sloven mutfağına ait tatları deneme şansınız var. Özellikle sabah saatlerinde pazarı ziyaret etmek, hem ürün çeşitliliği hem de atmosfer açısından daha zengin bir deneyim sunar
Sanat ve alternatif kültürle ilgilenenlerin mutlaka uğraması gereken yerlerden biri de Metelkova Mesto. Eski askeri binaların sanatçılar tarafından dönüştürüldüğü bu alan, grafitilerle dolu duvarları, canlı müzik mekanları ve yaratıcı ortamıyla dikkat çekiyor. Gece hayatı açısından da oldukça hareketli olan Metelkova, Lübliyana'nın bohem ruhunu en iyi yansıtan bölgelerden biridir.
Sanat meraklıları için Lübliyana, etkileyici koleksiyonlara sahip müzeleriyle de zengin bir seçenek sunar. Ulusal Galeri, Orta Çağ’dan 20. yüzyıla kadar uzanan Sloven ve Avrupa sanatına ev sahipliği yaparken, Modern Sanat Müzesi çağdaş sanat eserleriyle dikkat çeker. Bu müzeler, şehrin kültürel yönünü daha yakından tanımak isteyenler için harika duraklardır.
Lübliyana, Avrupa’nın gizli kalmış hazinelerinden biri. Kalabalık metropollerden uzak, samimi sokakları, doğayla iç içe yaşam tarzı ve zengin kültürel dokusuyla hem kısa bir hafta sonu kaçamağı hem de uzun soluklu bir Avrupa turunun vazgeçilmez duraklarından biri olabilir. Eğer Slovenya rotanızda bu güzel başkente yer verirseniz, hem tarih hem doğa hem de sanat dolu bir yolculuk sizi bekliyor olacak. Unutmayın, Lübliyana küçük olabilir ama sunduğu deneyim kesinlikle büyük! Lübliyana’da gezilecek yerler listemiz tamamsa şimdi Slovenya vizesi için başvuru vakti! Hemen arayın. Başvurunuzu kolayca başlatın… +90 (212) 963 50 15